2 Mart 2010 Salı

TUS Görevlisi Mehmet Salih Azaklı'nın Şikayeti Üzerine Açılan Dava da Bilirkişi Raporu Nedeniyle Beraatla Sonuçlandı

          Bilirkişi raporuna itirazımız reddedildi. Yanlış ve mahkemeyi aldatmak üzere hazırlanmış bilirkişi raporuna dayanan savcı ve hakim inşaatların imar planına ve proje teknik değerlerine uygun olduğunu kabul etti ve beraat kararı verdi. Oysa kiriş ve kolonlar proje ölçülerine uygun değil.

          Yeni avukatımız Mine Taşdemir'in  fesih davsındaki talebi  inşaatların ayıplı olduğunu  ispatlayacak.

          Bizde bu arada bilirkişi hakkında tazminat talepli dava açmış bulunuyoruz. Duruşma 16.04.2010 da

Yanlış ve Mahkemeyi Aldatmak Üzere Hazırlanmış Bilirkişi Raporları Mahkemeyi Yanılttı.

2003 yılı toplantısında inşaatların ayıplı yapıldığını tespit eden denetim kurulu raporuna istinaden açılan görevi kötüye kullanma ve denetimi engelleme suçlarından Yönetim Kurulu Üyeleri Osaman Nuri Aktaş, Vecihi Olut, Fikret Haytabay BERAAT ettiler.

Mahkeme inşaatların ayıplı yapıldığını fakat sanıkların suç işleme kasıtları olmadığına bilirkişi raporuna dayanarak karar verdi.

Mahkeme anlaşılmayan şekilde bilirkişi raporunun kasden mahkemeyi yanıltmak amacıyla düzenlendiği itirazımızı dinlemedi görmezden geldi ve bilerek ve istiyerek yanlış karar verdi.

Bu konuda mahkeme heyeti tarafımızdan (savcı ve hakim) Bakanlığa şikayet edildi. Soruşturma sürüyor.

Ayrıca Savcı ve Hakim haklarında 1.-TL değerinde Manevi Tazminat davası açıldı.

Ayrıca dava dosyası Yargıtay İlgili dairesine temyize gönderildi.

Ancak dosya temyizden gelinceye kadar dava zaman aşımına uğrayacak. Sanıklar ceza almaktan kurtuldular.
Buna kesin gözüyle bakabiliriz. Karar verilinceye kadar geçen süre 5 yıl 4 ay 14 gün. Zaman aşımı için kalan süre karar günü itibariyle 2 yıl 7 ay 16 gün. Yetişmez. Kooperatifimizin ve aynı zamanda sanıkların avukatı Ali Saim Yapıcı'yı tebrik etmek gerekir. Nedense bu başarıyı fesih davsında gösteremedi.

Bilirkişiler hakkında tazminat davası açacağız. Mahkemeyi yanıltan ve mağduriyetimize neden olan bilirkişilerden maddi manevi zararımızı isteyeceğiz.

Genel Kurul Kararlarını İptal Davasının İkincisi Sonuçlandı.

        2004 yılı faaliyetlerini içeren 2005 yılında yapılan toplantıda genel kurulun aldığı kararların iptali talebiyle açılan dava, duruşmaya  üç defa gidemeyişim yüzünden düştü. Dava açılmamış sayılarak sonuçlandırıldı. 

        Bu dava iyi niyetli olmayan yönetimin faaliyet raporunda gerçekleri çarpıttığı ve üyeleri üçüncü kez aldattığı toplantıydı. Bu toplantıda denetim kurulu üyeleri de sonra gelen toplantılarda olduğu gibi üyelere eksik ve yanıltıcı bilgiler verdiler ve yönetimin görevini layıkıyle yaptığını söylediler.

        26 Mart 2010 da diğer genel kurul iptal davaları görülecek.

        Bildiğiniz gibi genel kurul kararları için açtığımız ilk davayı kazanmıştık. Yargıtay tarafından da onaylanan karar gereği yönetim kurulunun yapmış olduğu eylemler batıl olmuştu. Yapılan yanlış işlemlerden işlemlerden dolayı her üyenin yönetimden zararlarını tazmin etmek hakları doğmuştu.