4 Nisan 2012 Çarşamba

Mahkemeyi Yanıltan Bilirkişi Ekrem Kılıç'ın Raporunun Sonuçları

Bildiğiniz gibi sizlere bu sayfalarda Bodrum ... Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada sanıklar Osman Nuri Aktaş, Vecihi Olut ve Fikret Haytabay ile Seyit Doğan'ın bilirkişi raporu ile ceza almaktan kurtulduklarını işledikleri suçlardan berat ettiklerini yazmıştım.

Bilirkişi Ekrem Kılıç'ın düzenlediği mahkemeyi aldatan rapor görevini yapmış ve sanıkları ceza almaktan kurtarmıştı. Bu rapor ayrıca Seyit Doğan tarafından fesih davasında da kullanılmış ve inşaatların ayıplı olmadığı şeklinde mahkemeye arz edilmişti.

Şimdi sözleşmenin feshi davasında istenilen bilirkişi heyetinin raporu mahkemeye arz edildi. Rapor inşaatların imar mevzuatına ve projesine aykırı yapıldığını hepsinin yıkılması gerektiğini  ortaya koydu.

Bilirkişi Ekrem Kılıç'ın raporu çöp oldu. Hakkındaki şikayet dilekçesini azınlık olarak yeniledik.

Ekrem Kılıç mahkemeyi aldatan bir raporu neden ve niçin gerçeğe aykırı düzenledi? Ben bunu çok merak ediyordum. Bu merakımızı gidermek için kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduk. İntenet ortamında da bu merakımızı açıkladık. Kendisi bu merakımızı hakaret kabul edip hakkımda savcılığa suç duyrusunda bulunmuş. Ayrıca tazminat davası açmış ve hakimin takdiriyle ilk celsede 7.000.TL tazminat ödemeye mahkum edilmiştim. Bu dava halen Yargıtayda incelenmeyi bekliyor.

Sayın Arkadaşlar

Ekrem Kılıç'ın mahkemeyi yanıltan bu raporu 2007 yılında hazırlanmış ve mahkemeye sunulmuştu. Bu rapor doğru yazılmış olsaydı, inşaatlarımızın imar mevzuatına ve projesine aykırı yapıldığı o zaman ortaya çıkmış olacak ve eksik malzeme kullanan müteahhitten o zaman kurtulmuş olacaktık. O zamanın yöneticileri hakkında daha erken bilgilenecek ve o yöneticilerden de kurtulacaktık. İnşaatlarımıza çözüm imkanlarını da daha erken araştıracaktık.

Bu davada mahkemeye bilirkişi raporunun mahkemeyi yanıltmak için hazırlandığını tam 7 celsede 7 kez anlatmaya çalıştık ve bilirkişi raporuna itiraz ettik. Mahkemeyi bir türlü ikna edemedik. Mahkeme heyeti  2 hakim ve 2 iddia makamı savcısı maalesef itirazımızı dikkate almadılar. Vicdanları rahat bir şekilde karar verdiler. Dosya zaman aşımına çok az bir zaman kala karara çıktı ve temyizde zaman aşımına uğradı

Mahkeme karar vermeden önce yanılmasını önleyelim diye savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Savcılık araştırsın gerçeği ortaya çıkarsın diye çırpındık. Savcı A............ ................ bey gerçeği bulmaya çalışmadı ve araştırma yapmadan takipsizlik kararı verdi.

Ekrem Kılıç'ın raporu kaç kişiye sığınak oldu. 4 sanık, 2 hakim, 3 savcı ya sığınak oldu. Sanıklar ceza  almaktan kurtuldular. Savcılar rapora dayanarak tahkikat genişlemesini istemediler sanıklara berat istediler, hakimler rapora istinaden vicdanları rahat berat kararı verdiler.

Bu dava sonunda 45 mağdur kooperatif üyesi oluştu. Adalete güven yok oldu. Yıl 2012. Beş yıldan bu yana mağduriyet devam ediyor. Şimdi inşaatların yıkılması gerektiği konusunda 4 kişilik bilirkişi heyetinin raporu var. Yeniden yapılması da en az 5 yıl.

Ne olacak şimdi?
-Ekrem Kılıç ne yapacak? İnsanların yüzüne nasıl bakacak?
-Bakar bakar, Ne var bunda!?
-Sanık yöneticiler ne yapacak? Ortakların yüzüne nasıl bakacaklar?
-Bakar bunlar, ne var bunda.?
-Seyit Doğan ne yapacak?
-Ne yapacak? Kimselere görünmeyecek, yok olacak derseniz, yanılırsınız. Gelir toplantıya, mağdurum diye ağlar bile.

Selamlar.







3 Nisan 2012 Salı

NİHAYET BİLİRKİŞİ RAPORU GELDİ

Sayın Arkadaşlarım.
Nihayet bilirkişi raporu geldi. Raporun özeti şu: Bütün binalar imar mevzuatına ve deprem yönetmeliğine aykırı yapılmış. Hepsi yıkılacak. Osman Nuri Aktaş, Vecihi Olut ve Fikrat Haytabay'dan oluşan kooperatif yönetimi hepsinin yıkılması gereken binalar için Seyit Doğan'a 9090.50 Metrekare arsa devretti. Bizleri aldatarak. Tabi Genel Kurul istedi ben verdim diyecek. Şimdi bizleri aldattıklarını unutacaklar.

Arkadaşlar 04.05.2012 tarihinde duruşma var. Duruşmada karşı taraf bilirkişi raporuna itiraz edecek, Bizimde itiraz etmemiz gerekiyor. Çünkü bilirkişi raporunda bir iki eksik var. O da bizim yönetimin bilirkişiye yardım etmemesinden kaynaklanıyor.  Bilirkişi arazide gördüğünü yazdı. Bizim yönetim eksikleri bilirkişiye göstermedi. Eksiklikleri, ayıpları bilirkişinin görmesi için onlara yardım etmek kırılacak yerleri kırmak, projeleri göstermek şikayetlerimizi anlatmak gerekiyordu. Bu konuda hiç bir şey yapılmadı. Yönetim İzmir' de yattı uyudu. Çünkü adamların dava kazanmak diye bir kaygıları yok.

Ama genede bilirkişileri takdir etmek gerekiyor. Gördüklerini açıkça yazmışlar. gördükleri dahi inşaatlarımızın yıkılması gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor.

Sayın arkadaşlarım.
Müteahhitle menfaat birliği yapmış Osman Nuri Aktaş, Vecihi Olut, Fikret Haytabay, Ali Saim Yapıcı ve Burhanettin Türel'den oluşan gurubun bizleri 2003 haziranından bu yana aldattıkları son bilirkişi raporuyla kanıtlanmış durumda. Neden böyle diyorum. Çünkü müteahhit Seyit Doğan'ın inşaatlarımızı kötü yaptıklarını başından beri biliyorlardı. Bunun kanıtı haklarında açılan ceza davalarıdır. Bu ceza davalarından berat etmişlerdir amma ne pahasına. Davaların konusu neydi. İnşaatlarımızın ayıplı yapılıyor olması. Buna göz yummaları. Bu davalardan bilirkişi raporlarıyla kurtuldular. Amma son rapor ve gelecek raporlar daha önce verilmiş bu bilirkişi raporlarını çürüttü. Onları çöpe attı. Arkadaşlar ancak o raporlar onlar için geçici de olsa işe yaradı. Bu güne kadar ceza almaktan kurtuldular. Bakalım bundan sonra ne olacak.

Arkadaşlar.
Gelen rapor inşaatlarımızın yıkılması ve yeniden yapılmasını gerektiriyor. Yani bu güne kadar müteahhit bize hiç bir şey yapmadı. Ama yapmadığı şeyler karşılığında 9090 metrekare arsamızı aldı. Arsalar verilirken üzerine ipotek koymaları gerekirken onu da koymadılar. Ali Saim yapıcı sözde arsalarımızı geri alacaktı. Arkadaşlar her arkadaşın payından 190 metrekare arsa Seyit Doğan'a bilinçli olarak devredildi. 2003 yılından bu yana genel kurullarda yalanlarla aldatıldık. Her sene genel kurula bu sene bitecek umuduyla geldik. Sabırla bekledik. 2003 Temmuzundan bu yana  tam dokuz yıl geçti. Bunun hesabını kimler verecek. Verecekler mi? Bu hesabı soracakmıyız. Yoksa susacakmıyız.

Arkadaşlar mahkeme 9090 metre arsamızı bize geri vermezse bu zararımızı kim karşılayacak. Peki geçen zamanın götürdüklerini kim karşılıyacak.

Arkadaşlar Genel Kurula bunları düşünerek geliniz. Sağlıcakla kalın.

(04.05.2012 tarihinde yapılacak duruşmadan sonra bilirkişi raporunu burada yayınlayacağım. Raporu siz de göreceksiniz.)