1 Temmuz 2012 Pazar

Yönetimin Toplantı Sonrası Mektubu

Sayın Üyeler

Böyle söylemek istemiyorum ama söylemek zorundayım. Yönetim sizleri aldatıyor.
Genel kurulda alınan en önemli kararın "Binalarımızın kooperatif tarafından yapılmasıdır" diyor. Binalarımız yapılamayacak durumdadır. Mahkeme belediyeden görüş istemiştir. Belediye büyük ihtimalle inşaatların yıkılması gerektiğini söyleyecektir. Ya da büyük bölümünün, en azından yarısının yıkılmasını yarısının da güçlendirilmesini isteyecektir. Bilirkişi raporuna göre kabul edilemeyecek derecede kötü olan bu binaları yönetim kabul etmek taraftarıdır. Çünkü suçludurlar. Binalara karşılık tapu devrederken binaları incelememişler ve müteahhittle anlaştıkları için hemen tapuları devretmişlerdir. Daha sonra da tapu devirleri için genel kurulda sizlerden oy istemişlerdir. İptal edilen genel kurul toplantısında hileyle aldıkları karara istinaden tapu devrettiler. Tapu devretmek için fesih davasını kaybetmek için ne gerektiyse yaptılar. Sizlere gönderilen bilirkişi raporu dava açıldığı 2006 senesinde alınabilirdi. Binalar o zaman da bozuktu. 2011 de olduğu gibi. 2011 de alınan bu rapor neden 2006 da alınmadı. Bu yazı ekinde sizlere bir bilirkişi raporu daha göndereceğim. Bu raporda binalar depreme karşı riskli, demir donanımı eksik, malzemeden menfaat sağlanmak için %40-45 çalınmış ve statik projesine aykırı yapılmıştır diyor. Yıkılması gereken binaları ve çekip gitmesi gereken müteahhidi neden kurtarmak istiyorlar. İster inanın ister inanmayın sizleri zerre kadar düşündükleri yok. 2003 ten 2008 e kadar kimler yönetim ve denetim görevindeyse onlar ve avukat Ali Saim Yapıcı suçludurlar. 300 TL aidat alıp bu işleri yapacaklarmış, evler 250.000.TL edecek diye sizleri kandırıyorlar. Bu evleri bu şekilde yapamayız. Mümkün değil. En azınndan belediyeden gelecek yazı beklenmeli ve kesin bir hesap çıkarılmalıdır. Evlerimizi yapmak için yukarıdaki arsamızı değerlendirmeliyiz.

Halen sizleri bunlar bir ailedir diye bizlere karşı kışkırtıyorlar. Kışkırtsınlar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunların da yalanlarının ortaya çıkmasına çok az zaman kaldı. Aslında çıktı. Yalanlar ortada. Biri İnşaat mühendisi, biri mimar, biri elektrik yüksek mühendisi olan bu adamlar sizlerin evlerinin ayıplı yapıldığını görmedi. TUS ikaz etti. Duymadılar, Mahkemede yargılandılar. Hayır inşaatlar ayıplı değil dediler. Müteahhidi kurtardılar. Ama inşaatlar ayıplı çıktı. Ben mi kandırıyorum sizi 8 senedir. "Biz yükleniciyi değil kooperatifi kurtarmak amacındayız" diyorlar. İnanın siz buna. Azınlık aile olarak bize itibar etmediğinizi söylüyorlar. Doğru belki sonra itibar edersiniz. Borç listesini yollamışlar beraber. Gördüm aidat ödemeyen yalnızca biz değiliz. Bir çok kimse ödememiş. Haklılar ödememekte ancak asıl haklılıkları belediyeden mahkemeye gelecek yazıdan sonra ortaya çıkacak. Binalar için asıl yapılması gereken istinat duvarları değil. Avukata kendilerini savunduruyorlar. Evet yeni 2 dava daha açtık. Ayrıca devam etmesin dediğiniz davaya da devam kararı verdi mahkeme. Sizlerin adına da açmış olduğumuz bu dava sonunda kooperatife zarar verenler ortaya çıkacak. şunu bilin ki her biriniz 55 bin TL zarardasınız.

"SSK'na olan borçta bizi şikayet eden şahsın başkanlığı döneminde yaptığı inşaat sözleşmesini noterden onaylatmaması nedeni ile kooperatifin üzerine kalmıştır. Noter onayı o tarih itibariyle milyarlarca tutmaktaydı. Bizler kendisini yükleniciye menfaat sağladı diye suçlamadık" sözleri için şunları söyleyeceğim. Genel kurulun isteği doğrultusunda yapılmayan bir işti bu tastik işlemi. Keşke beni ve diğer yönetim kurulu üyeleri olan Vecihi Olut ve Burhanettin Türel'i şikayet etselerdi de bu günlere böyle ayıplı inşaatlarla gelmeseydik. Bunu yaptırmak istediğimi üyeler bilirler. Hele hele bazı üyeler çok iyi bilirler.

Uslubundan yeni yönetim kurulu üyemiz Erol Bey'in yazdığı mektubun altına imza atmamasını yadırgadım.  Yalnız üyeleri arayarak para yatırmayın diye telkinde bulunduğumu söylemesi ayıptır. Samimi bulduğum bir iki kişiye "ben şu nedenlerle yatırmıyorum demiş olmam" telkin ediyorum anlamına gelmez.

Ama kışkırtmak için söylenebilir tabi. Olsun kışkırtsınlar sizi bana karşı. Ne için kışkırtıyorlar sizleri. Aldatmak için.

Yalancının mumu yatsıya kadar.

Saygılarımla.