14 Mart 2013 Perşembe

FESİH DAVASINDA DOSYA BİLİRKİŞİLERDEN GELDİ. Sonuç: Bu inşaatları güçlendirmek yıkıp yeniden yapmaktan daha pahalı olur.

Sayın Üyeler
Fesih davasının duruşması 26.03.2013 tarihinde yapılacak. Dosya bilirkişiden döndü. Ek bilirkişi raporuna göre 6 bina mutlaka yıkılacak. Diğer binalar ise şayet güçlendirmeye karar verilirse yıkılıp yapılmasından daha pahalıya patlayacak.

Bu rapora göre fesih davasını herşeye rağmen kazanmış durumdayız. Yalnızca kooperatifimizin sayın vekilinin hakimden davanın sonuçlandırmasını talep etmesi kalıyor.

Davanın lehimize bitmesi üzerine inşaatlarımızı nasıl yaptıracağımız yeniden gündeme gelecek. Yalnızca 2003 haziranında biz bu işi yaptırırız diyenler ve müteahhitle işbirliği yaparak 10 yılımızı yiyenler sizlerin yüzüne nasıl bakacaklar merak ediyorum.
Ama tabiki yeni önerileri için bakacaklar.

Sayın üyeler
Yönetimden Erol Güneri'nin görüşmek isteği üzerine 12.03.2013 tarihinde kendi işyerinde bir görüşme yaptık. Bundan sonra ne yapabileceğimiz konusunda tartıştık. Fesih davasının karara bağlanmasından sonra ne yapabileceğimizi, altarnatiflerin şimdi daha da değerlenmiş olan arsa fiyatları gereğince yeniden bir müteahhide arsa karşılığı yaptırabileceğimizi, ya da sonuçlanmış davaya göre kalan arsanın satışıyla elde edilecek gelirle yaptırabileceğimizi, ya da tüm arsaların satılabileceğini,  Ya da herkese iki ev yeri (iki kat irtifak tapusu) olarak dağıtım yapabileceğimizi, sağlıklı çözümün önce sağlıklı bir yönetimin seçilmesi olduğu yönünde bir fikir birliğine vardık. Ancak Erol Güneri sonunda lafı benim davalardan vazgeçmemin şart olduğuna getirdi. Ben kabul etmeyince sen gene de iki gün düşün dedi. Oysa davaların kooperatifin gelecekteki faaliyetiyle hiç bir ilgisi yok. Davaların devam etmesi bu güne kadar sizlere ve bana karşı yapılmış haksızlıkların ortaya çıkması ve açıklığa kavuşturulması anlamına geliyor. Özellikle şahsıma ve aileme yapılmış saldırıların, bana ve aileme iftira atıp menfaat peşinde koşanların 10 senede sizlerin haklarını nasıl yok ettiklerini açığa çıkarıyor. 2003-2013 on sene. On senede sıfır sonuç. Artık bunların sonuna gelindi. Bu sıfır sonucun hesabını vermeleri gerekmiyor mu?

Erol  Güneri'nin sözü davalardan vaz geç şekline getirmesini doğru bulmadım. Anladığım kadarıyla genel kurul çalışmaları için bir hazırlık var. Yeni yönetimin gene sizleri aldatan eski kadrodan oluşması yönünde bir çalışma olacak. Sizlere yeniden olmayacak bazı önerilerle gelecekler. Gerçekleşmeyecek bu önerileri sizlere kabul ettirmeye çalışacaklar. Tasarlanan bu. Bakalım ne önerecekler.

Yalancının mumu yatsıya kadar.

İFTİRA DAVASI SONUÇLANDI. İFTİRACILAR CEZA ALDI.

Sayın Üyeler

İftiracılar (Osman Nuri Aktaş, Vecihi Olut, Fikret Haytabay) 13.06.2006 tarihinde sahte vekaletname düzenlediğimizi, toplantıda bu vekaletnameleri kullandığımızı söyleyerek hakkımızda şikayette bulunmuşlar ve 2007 yılnda yapılan genel kurul toplantısında da bunu sizlere 6 sayfalık bir açıklama yazısında duyurmuşlardı.

Bütün bunları sizleri kandırabilmek için yapmışlardı. Hakkımda sizleri kötü düşündürmek ve toplantıda söylediğim doğruların doğru olup olmadığı hakkında şüphe yaratmak ve bu şüphe ile sizleri kararsız durumda birakmak amaçlanmış ve bunda da başarılı olmuşlardı.

Hatta bu şikayetler soruşturma yapan savcıları ve hakimleri bile etkilemiş karşı şikayetimiz üzerine haklı davamızın açılması 2006 dan 2012 yılına kadar sürmüştü.

Haklılığımızı ispat edebilmek, iftiracılar tarafından üzerimize atılı çamuru çıkarabilmek için 6 sene çalıştım. Haklı olduğumuzu ve bize iftira attıklarını Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/343 Esas, 2012/123 Karar sayılı kararıyla  ispat ettim. İftiracı sanıklar 1 yıl 13 gün hapisle cezalandırıldılar. Cezaları ertelendi. 5 yıl içinde aynı suçu işlememeleri gerekiyor. Bu sefer zaman aşımından kurtulamadılar. Daha önce bilirkişiler sayesinde ve zamanaşımı nedeniyle ceza almaktan kurtulmuşlardı. 

Şunu belirtmeliyim ki aldıkları cezanın miktarı hiç önemli değil. Önemli olan iftiracı olduklarının kanıtlanmış olması. Bildiğiniz gibi bana daha öncede iftira atmışlar, hakkımda
kira, telefon ve muhasebe ücretleri nedeniyle dava açılmasını sağlamışlar fakat iddialarını  ispatlayamamışlardı.  Çünkü sadece sizleri kandırmak için iftira atmışlardı. Aklanarak çıktım o davadan da.

Şimdi sıra ağır cezada yargılanmalarına geldi. Yapılmakta olan soruşturmada ağır cezalık suçları tespit edildi. Yakında Ağır cezada yargılanmaya başlayacaklar. Neden derseniz, çünkü, sizin tapularınızı (malınızı) bozuk inşaatlar karşılığında ipotek almadan müreaahhit firmaya bilerek isteyerek verdiler. Paranızı kendilerine avukat tutmak için kullandılar. Sizin paranızla kendi arabalarına benzin aldılar. Kısaca sizin paranızı sizleri aldatmak için kullandılar. Sıra bunun hesabını ağır cezada mahkemesinde vermeye geldi.

Sayın üyeler

12.03.2013 tarihinde şimdiki yönetimden Erol Güneri benimle konuşmak istedi. Görüştük. Erol bey inşaatların tamamen yıkılması gerektiğini kabul etmiş. Diğerlerinden daha sağlıklı düşünüyor. Bundan sonra ne yapmalıyız diye tartıştık. Birlikte bir şeyler yapalım ama "Sen şu davalardan vazgeç" diyor. Bu Erol beyin tercihi olamaz. Çünkü davalar ne kooperatifle ne de Erol Beyle. Erol Beyle ve Göksev beyle bir davamız yok.  Fakat bu yönetime de yakında dava açmak zorunda kalacağız. 26.03.2013 tarihindeki duruşmadaki tutumları ile denetim için kendilerine müracaatımıza hala bir cevap vermemiş olmaları bizi dava açmak zorunda bırakacak.

Bu güne kadar inşaatların yapılmasıyla da bir davamız olmadı. Zaten biz üyeler müteahhit firmaya direkt dava açamıyoruz. Bu günkü yönetimin duruşması 26 mart 2013 tarihinde yapılacak olan  fesih davasını bitirmek yönünde bir talepleri olacak mı, olmayacak mı. Buna bakacağız.

Mehmet Kadri Korkmaz