23 Mayıs 2010 Pazar

20 HAZİRAN 2010 TARİHİNDE GENEL KURUL YAPILACAK

Sayın Üyeler

Yönetim kurulu 20.06.2010 tarihinde genel kurul toplantısı yapıyor.  Gündem oldukça ilginç. Yönetim ve Denetim Kurulunun faaliyet raporlarının okunması ve ibralarından sonra 2009 yılı bilanço ve gelir tablosunun görüşülmesine geçiliyor ve ibra ediliyor.

6. Madde "Müteahhitle olan sözleşmenin ihtarname ile fesih ve kooperatif inşaatlarının halihazır durumunun tespiti ve bu konuda yönetim kuruluna yetki verilmesi" şeklinde. Bu cümleden anlatmak istediklerini ben anlayamadım. Biz Kooperatif olarak 2005 yılında yaptığımız olağanüstü toplantıda sözleşmenin feshi için yönetime yetki vermiştik bu yetkiyi kullanmadılar. Gereksiz bilirkişi raporu aldılar. (Müteahhit kaç liralık iş yapmış) Bunun  için para verdiler. Daha sonra 2006 da tekrar dava açın diye yetki verdik 14.09.2006 tarihinde davayı açabildiler. Dosya bilirkişiye gitti. tekrar kaç liralık iş yapmış o tespit edildi. Tabi bunların hepsi aldatmacaydı. Biz tapuların geri alınması davası açıyoruz, Bilirkişiler daha ne kadar tapu vermeliyiz onu hesaplıyorlar. Ben müdahil olmak istiyorum ve müdahillik dilekçemde binaların ayıplı olduğunu söylüyor bilirkişi raporuna itiraz ediyorum, dosya tekrar bilirkişiye gidiyor bu seferde ayıplar yerine binaların yerini yazıyor bilirkişiler. Tabi bilirkişiden ne istersen onu yazar.  Ayıpların çıkarılmasını bizim avukatımız, sonra da yöneticimiz olan adam istemiyor. Bizim avkatımız yanlış bilgi istiyor. Neticede bu davada bilirkişiye verilen  bütün ücretler havaya gitti. Şimdi yeni avukatımız binaların ayıplarının tespitini istedi. Şimdi bunun içinde ücret ödeyeceğiz. Ama bu bizi haklı çıkaracak bir rapor olacak umarım. İstenen şey doğru çünkü. İnşaallah bir sapma olmaz.

Arkadaşlar Biz fesih davasının neticesini almalıyız. Yapılan inşaatlar ayıplı. şimdi bu inşaatları kabullenmiş olmayalım. Kendimiz dava sonuçlanıncaya kadar hiç dokunmayalım. dava sonuçlandıktan sonra ne yapacağımıza karar verelim. İnşaatların ayıpları tespit edilsin. Biz haklıyız bu inşaatlar imar kanununa aykırı yapıldı. Kiriş ve kolonlar projedeki ölçülerinde değil. Bunu kabullenmek durumunda değiliz. Betonlar ayıplı. Yönetimin bu teklifine aldanmayalım. Binaları ve çevresini düzenlesek bile kullanamayız. Çünkü müteahhidin inşaatları bitmemiş vaziyette ve ne zaman yapacağı belli değil. Biz inşaatlarımızı kendimiz tamamlamaya kalkarsak ayıpları da kabullenmiş oluruz.  Önce davanın bitmesini bekleyelim.  Ancak Herkes TAPUSUNU ALSIN bunu konuşalım. Yönetime ihtarname fesih ve sair anlaşma için yetki vermeyelim. Yönetim kurulu üyeleri iyi niyetli değiller hala müteahhidin yararına teklifler getiriyorlar. Bu güne kadar iyi takip edilmeyen davayı sıkı takibe almamız lazım. Yönetimin, denetimin ve avukatın yapacağı en iyi şey bu olacaktır.

7 Madde  "Ortaklardan Mehmet Kadri Korkmaz'ın genel kurul iptal davası sonucu kooperatifin 2003 yılı genel kurulu iptal edilerek dava kesinleştiğinden 2003 yılında alınan genel kurul kararlarının aynen kabul edilip edilmeyeceğinin görüşülmesi"

Arkadaşlar, bu yönetimi Osman ve Ali Saim yönetiyorlar.
2003 toplantısının kararlarının aynen kabul edilip edilmeyeceğini konuşacakmışız. Arkadaşlar bir toplantının yeniden yapılması demek yeniden o maddelerin gündemini ve tek tek yeniden görüşmek demek. Bu madde böyle geçiştirilebilir mi? Bu toplantıda alınan kararların tamamı iptal oldu. Yönetim iptal olan kararlar nedeniyle suçlu duruma düştü. Düştü demek yanlış olur. Bilerek suç işlediler. Bilerek müteahhide tapu devrettiler hatta ipotek almaları gerekirken ipotek almadılar. Tapuları verelim, olmazsa dava açar geri alırız. Dava açtıktan sonra, ha bir tapu, ha 100 tapu fark etmez diyorlardı. Üç sene 9 aydır bir çivi alamadılar. Şimdi bu suçlar genel kurulun aynen kabul ettik demesiyle kalkacak öyle mi? Arkadaşlar bunlar suçlardan ve aldıkları paraların geri ödemesinden kaçıyorlar. Genel kurul 2003 toplantısını aynen kabul ederse aidatlar geçerli olacak. Bütçe geçerli olacak, Aldıkları maaşlar geçerli olacak, Ama tapular geri alınamayacak. Bunda bu güne kadar zarar gören 7 seneden beri aldatılan üyelerin ne menfaati var. Burada sadece yapılmış harcamaların yasalara uydurulması talebi var. Arkadaşlar Bu işin sorumluları sadece yöneticilerimiz. Müteahhit tüccar adam taahhüdünü elinden geldiğince geç, ve ucuza yani kendi menfaatine göre yapmak ister. Bizim yöneticilerimiz Bilerek ve istiyerek üyeleri aldattılar. Onları bu maddeyle ibra edemeyiz. Zaten geçersiz olur. Ama onlar şunu diyorlar "Versinler mahkemeye" kazanıncaya kadar gün ola, harman ola"

8 Madde " İnşaatların hazır durumunun görüşülmesi, Yapılması gereken işlerin önem sırası". Arkadaşlar yukarıda yazdım dava neticelenmeden hiç bir şey yapmayalım. Dediğim gibi. Biz yapsak da kullanamayacağız. Yıllarca inşaat halinde kalacak bir yer olur arazimiz. Sözleşmemize göre müteahhidin yapacağı şeyler, (Trafo, Arıtma tesisi, istinat duvarları, v.s.) önce şunu bilelim bizim evlerin teknik, statik eksikleri var mı? Yönetimin getirdiği bu öneriler müteahhidin önünü açmak için. Biz önce tapularımızı alalım. Evlerimizden ev olarak yararlamıyor olsak da ekonomik olarak yararlanma durumuna geçelim. Tapuları alırsak ticari olarak teminat olarak gösterebiliriz, banka kredisiyle satmak isteyenler olabilir.

9. Maddeyi de aynı 8. madde gibi düşünüyorum. Bu yönetimlere artık günahımızı bile güvenemeyiz. Bu yönetimler derken Osman Nuri Aktaş, Vecihi Olut, Fikret Haytabay, Ali Saim  Yapıcı, Burhanettin Türel ve Hüma Kaplan'dan bahsediyorum.    

10. maddeye gelince arkadaşlar bu iki konutu yönetim ve hizmetli yerlleri diye ayırmıştık.  Bu bina kura dışı tutuldu. Neden derseniz, alt katın beton kalitesi bu binanın yıkılmasını gerektiriyor. Karot numuneleri alındığında 4 binanın testlerinde baskıya dayanma güçleri iki binanın 3, bir binanın 6, bir binanın da 9 birim değerde çıkmıştı. Aslında bunların en az 20 birim değer çıkması gerekiyordu. Bu binalardan 3 birim değerde olan 2 adet ve 6 birim değerde olan bir adet bina yıkıldı yeniden yapıldı. Yönetim görevi bırakıncaya kadar bekledim onu da yıkarlar diye fakat yıkmadılar ve içini de yaptılar. Burada yönetim görevini kötüye kullandı. bu binayı yıktırıp yeniden yaptırmadı. müteahhide kıyak yaptı para kazandırdı. Karot numuneleri alınmadan önce de bir bina yıkılıp yeniden yapılmıştı. Karot numunelerinde 4 adet yıkılması gereken vardı ya. 4 adet yıktık yeniden yaptık diyorlar herhalde. Yönetim değişince yapılmayacağını anladım ve savcılığa suç duyurusunda bulundum. Şu anda soruşturma evresinde. Bu bina hepimizin olduğu için şikayet edebildim. Bu iki konutta   her üyenin 1/48 hissesi var. bu bina üzerinde payım olmasaydı şikayet edemeyecektim. Bu nedenle satılığa çıkarılmış olabilirler.  Tabi satıp parasını kullanalım da diyebilirler ama hangi vicdan sahibi 20 birim değerde olması gerekirken 9 birim değerdeki evi bile bile içinde oturulmak üzere satar. Bizim yöneticiler satabilirlermiş demek ki. Bu sorumluluğu diğer üyelerin alabileceğini sanmıyorum. Yönetim kuruluna da bu konuda yetki vermeyelim evleri de satmayalım. Kooperatifimizin bu iki evi yıktırıp yeniden yaptıktan sonra düşünürüz.

11. Maddede ise benden istedikleri telefon ve kira katkı paylarının davaları var. Arkadaşlar toplantıya özellikle gelmenizi istiyorum. Bu konularda aklandım. Mahkeme karar verir telefon paralarını öde derse ödeyeceğim. Yapılmış ve ibra edilmiş hizmetlerimi üyeler geri almak isterlerse elbette bana ödemek düşer.

12 Maddede ise ödenmeyen aidatların nasıl tahsil edileceği ve faizleri var. Arkadaşlar sizlere daha öncede yazdım. Geçen 7 senede yönetim ve denetim kurullarının aldığı aylık ücretler kendilerine haram olsun dersem bana kızmayın. Çünkü 7 senede müteahhidin yararına çalışmaktan başka bir iş yapmadılar. Sizleri tapu verelimde adam satsın yapsın dediler. Kandırdılar. Tapuları verdiniz. gene yapmadılar. Daha sonra tekrar sizlere tapu devri için geldiler tekrar verdiniz gene yapmadılar. Yaptıkları tek şey sizden gelen paralarla, emlak vergileri, beyanname paraları, maaşlarını, muhasebeci ve avukat ücreti ödediler. Yöneticiler müteahhitle birlik oldu bozuk betonlu, imar planına aykırı inşaat yapılmasına göz yumdular, Deneticiler sizin için bir dava duruşmasına dahi katılmadılar, denetleme yapmadılar, Deneticileri ve yöneticileri defalarca ikaz ettim. Bana hakaret ettiler. Ve sizlere genel kurullarda yanıltıcı bilgiler verdiler ve yanlış kararlar aldırdılar. İnşaatların ayıplı yapıldığından ve sözleşmede yazılı zamanda bitirilmediğinden dolayı fesih davası açtık gereği gibi takip etmediler müteahhidin bitirmesi için ona üstü örtülü zaman verdiler. Duruşmaya gelmediler mazeret üstüne mazeret bildirdiler. Mazereti bir bizim avukat bir karşı tarafın avukatı verdi dava uzadıkça uzadı. Hele Ali Saim Yapıcı kendi yöneticiliği sırasında ayda 600 TL yönetim kurulu başkanı olarak maaş aldı. Bir senede sadece 1 duruşmaya geldi. Ali Saim Yapıcı hakime ayıplı inşaat lafı etmedi. Verilen bilirkişi paraları hiç işe yaramadı.

Bu güne kadar benim hakkımda sizlere bir sürü şeyler söylediler. Şahsıma, karıma ve kızıma iftira ve hakaretler ettiler. Bunlar hakkında tazminat davalarım var. Binalarımızı iyi yaptırmadıkları nedeniyle değer kaybından dolayı, hakaret ettiklerinden dolayı, iftira attıklarından dolayı davalarım devam ediyor. Bir taktik gereği hakkımda suç duyurusunda bulundular. Sizlere beni yolsuzluk yapmışım, sizleri aldatmış, sahtecilik yapmışım gibi gösterdiler.  Ama hepsinin sonuna geliyorum. Ayrıca suç duyurularım nedeniyle açılmasını beklediğim ceza davaları var. Bu arada Savcılığın talebi üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığı da kooperatifi incelemeye aldı.  

Arkadaşlarım artık bu yöneticilerin sizleri aldatmasına izin vermeyin ve bunlar hakkında iyice düşünün.

Hiç yorum yok: